Examples of using "Kävelivät" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yürüdü.
Onlar üst kata çıktı.
Öğrenciler tek sıra halinde yürüdüler.
Dedektifler fabrikanın kömürleşmiş kalıntılarında yürüdüler.
Onlar okuldan sonra birlikte eve yürüdüler.
Tom ve Mary el ele tutuşarak göl etrafında yürüdüler.
Tony ve annesi çiftliğe geldiler ve çiftlik avlusunda yürüdüler.
Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak odadan çıktılar.
Onlar otobüsten indiler ve sıcak güneşte iki kilometre yürüdüler.