Examples of using "Keittoa" in a sentence and their turkish translations:
Çorbayı karıştır.
Ben büyük bir tencerede çorba pişiriyorum.
Tom çorbayı bir kaşıkla karıştırdı.
Ben büyük bir tencerede çorba yaptım.
Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı.
Çorbayı yemedim ve yemeyeceğim.
Ucuz etle iyi çorba yapamazsın.
İyi bir aşçı dünkü çorbayı atmaz.
Bıyıksız bir öpücük bir kase tuzsuz çorba gibidir.