Examples of using "Kertonut" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a söyledin mi?
Annene söyledin mi?
Tom herkese söylemedi.
Neden bana önceden söylemedin?
Tom bana söylemedi.
Bana her şeyi söyledin mi?
Neden bana söylemedin?
Neden bunu bana daha önce söylemedin?
Kimseye bunun hakkında bir şey söylemedim.
Ona ne söyledin?
Ebeveynlerine ondan bahsettin mi?
Sürpriz partiden kimseye bahsettin mi?
Neden bana daha önce söylemedin?
O kimseye asla söylemedi.
Onu asla hiç kimseye söylemedim.
Neden biri Tom'a söylemedi?
Ona bir şey söylemedin mi?
Bildiklerimi sana söyledim.
Onu Tom'a hiç söylemedim.
Onu bana daha önce söyledin.
Kaç kişiye söyledin?
Bana kimse bundan bahsetmedi.
O bana her şeyi anlatmadı.
O, John'a kazadan bahsetmedi.
Tom Mary'ye her şeyi söylemedi.
Neden kimse bana söylemedi?
Tom'a tüm gerçeği söylemedim.
Bütün ayrıntıları Tom'a anlatmadım.
Ben geldiğimi Tom'a bildirmedim.
Nerede yaşadığını Tom'a söylemedim.
Ne yaptığını hiç kimseye söylemedim.
Tom Mary'ye John'dan bahsetmedi.
O, ne zaman döneceğini belirtmedi.
Bana bunu neden daha önce söylemedin?
Bir vizeye ihtiyaç duyduğum asla bana söylenmedi.
Bana henüz adını söylemedin.
Bundan kimseye bahsetmedim.
Bunu hiç kimseye söylemedim.
Adını bana asla söylemedi.
Neden hâlâ Tom'a söylemedin?
Neden bir gecikme olduğunu bize hiç söylemedin.
Ben zaten size her şeyi anlatmadım mı?
Sana her şeyi söylediğime inanıyorum.
Gizlenme yerimizin nerede olduğunu kimseye söyledin mi?
Ona bir şey söylemediğini mi kastediyorsun?
Tom'a o konudan hiç söz etmedim.
Tom bana kimi aradığını söylemedi.
Mary'ye ne olduğu hakkında zaten Tom'a söyledin mi?
Ben hiç sana ne kadar güzel olduğunu söyledim mi?
Yaptığını zaten Tom'a söyledim.
Tom bunu kime vereceğini bana söylemedi.
Tom burada olduğunu bana söylemedi.
Sana söylediğim her şey doğru.
Tom ne istediğini açıkça belirtmedi.
Keşke bana daha önce söyleseydin.
Onun başarısız olduğunu hiç kimse bana söylemedi.
Tom bana ne kadar güzel olduğunu söylemedi.
O konuda bildiğim her şeyi zaten size anlattım.
Tom ne yapmayı planladığını kimseye söylemedi.
Tom planlarının ne olduğunu kimseye söylemedi.
Tom neden geç kaldığını kimseye söylemedi.
Tom ne istediğini bana söylemedi.
Bilmek istediğin her şeyi sana söyledim.
Tom, Mary'ye John'un ona söylediklerini anlattı.
Daha önce öyle bir şeyi kimseye söylemedim.
Bir kız kardeşin olduğunu bana hiç söylemedin.
Bir erkek kardeşin olduğunu bana hiç söylemedin.
Adamın sana adını asla vermediği doğru mu?
Ailene söyledin mi?
Tom neden Boston'a gittiğini kimseye söylemedi.
Tom piyango kazandığını kimseye söylemedi.
Tom neden boşandığını bana hiç söylemedi.
Keşke ne olduğundan Tom'a bahsetmeseydim.
Eğer o bana doğruyu söyleseydi kızmazdım.
Fransızca anlamadığını neden bana söylemedin?
Tom otuzuna kadar ne olduğunu kimseye anlatmadı.
- Tom'a söylemediğine memnunum. O, sürprizi mahvederdi.
- Tom'a söylemediğine sevindim. Sürpriz bozulurdu.
Tom okulu bıraktığını kimseye söylemedi.
- Tom Mary'yi neden sevmediğini bana hiç söylemedi.
- Tom Mary'yi neden sevmediğini bana asla söylemedi.
Neden ebeveynlerine anlatmadın?
Bana bundan hiç söz etmedin. Bu doğru değil.
Tom Mary'ye Fransızca konuşmayı gerçekten bilmediğini söyledi mi?
Bugün burada kalmak zorunda olmadığını hiç kimse sana söylemedi mi?
Neden onu bana daha önce söylemedin?
Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünü kimseye söylemedi.
Tom gerçekten ne olduğunu Mary'ye söyleyecek kadar yeterince aptal değildi.
Mary bana onun geleceğini söylediği için Tom benim partime geldiğinde şaşırmadım.
- Tom partiye geldiğinde şaşırmadım çünkü Mary bana onun geleceğini söyledi.
- Mary bana onun geleceğini söylediği için Tom partiye geldiğinde şaşırmadım.
Ebeveynlerine benden bahsettin mi?
Tom evli olduğunu bana hiç söylemedi.