Examples of using "Kieltäytyi" in a sentence and their turkish translations:
Tom gitmeyi reddetti.
O, daveti reddetti.
Tom kibar bir şekilde reddetti.
O bizim teklifimizi reddetti.
O, sadaka almayı reddetti.
O, onların davetini reddetti.
O, postayı kabul etmeyi reddetti.
O, parayı almayı reddetti.
Kendisine yöneltilen sorulara cevap vermekten kaçındı.
Tom Fransızca konuşmayı reddetti.
Onun teklifini reddetti.
Tom faturalarını ödemeyi reddetti.
Tom onu itiraf etmeyi reddetti.
Tom kan örneği vermeyi reddetti.
Tom faturayı ödemeyi reddetti.
Sadece Takeuchi daveti kabul etmedi.
- Onun teklifini reddetti.
- Onun önerisini reddetti.
O konu hakkında daha fazla söylemeyi reddetti.
Arayan kişi bize adını vermeyi reddetti.
Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.
Cesur pes etmeyi reddetti.
Tom, sorularıma cevap vermeyi reddetti.
O iyi bir neden olmadan teklifimi reddetti.
Banka onlara daha fazla kredi vermeyi reddetti.
Tom Mary ile çalışmayı reddetti.
Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.
Tom, ne olduğunu bize anlatmayı reddetti.
Tom işbirliği yapmayı reddetti.
Tom'dan bunu yapmasını istedim, ama reddetti.
Tom suç ortağının kim olduğunu polise söylemeyi reddetti.
Tom Mary'nin yardım teklifini reddetti.
Teklifini reddetmesine şaşmamalı.
Tom, Mary'ye biraz para vermeyi önerdi ama o almayı reddetti.