Translation of "Naisen" in Turkish

0.032 sec.

Examples of using "Naisen" in a sentence and their turkish translations:

- Tapasin mukavan naisen.
- Tapasin kivan naisen.

Ben güzel bir kadınla tanıştım.

- Näen mustiin pukeutuneen naisen.
- Näen erään naisen mustissa.

Siyah giyinen bir kadın görüyorum.

Tapasin vanhan naisen.

Yaşlı bir kadınla tanıştım.

Tapasin amerikkalaisen naisen.

Amerikalı bir kızla tanıştım.

Hän ryösti vanhan naisen.

O, yaşlı bir bayanı soydu.

Tapasin lopulta oikean naisen.

Sonunda doğru kadınla tanıştım.

Olen tavannut täydellisen naisen.

Hayatımın kadınıyla tanıştım.

Näin siellä oudon naisen.

Orada tuhaf bir kadın gördüm.

Näen miehen ja naisen.

Ben bir erkek ve bir kadın görüyorum.

Se on vanhan naisen ääni.

Yaşlı bir kadının sesi.

Klitoris on naisen herkin elin.

Bir kadının en duyarlı organı klitoristir.

Naisen vastausta ei voinut ymmärtää.

Onun cevabı anlaşılamadı.

Olen naimisissa puolalaisen naisen kanssa.

Polonyalı bir kadınla evliyim.

Tomi oli viettänyt aikaa erään naisen kanssa, ja tämän naisen aviomies tappoi Tomin.

Tom birlikte zaman geçirdiği kadının kocası tarafından öldürüldü.

Tietämättömyys naisen kehosta alkoi vuosisatoja sitten.

Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

Miksi naisit naisen jos pidät miehistä?

Erkekleri seviyorsan neden bir kadınla evleneceksin?

Tomi meni kanadalaisen naisen kanssa naimisiin.

Tom Kanadalı bir kızla evlendi.

Tom on naimisissa kanadalaisen naisen kanssa.

Tom Kanadalı bir kadınla evli.

Mutta lääketieteellinen piittamattomuus naisen kehosta jatkuu edelleen.

Fakat kadın vücuduna dair tıbbi cehalet devam ediyor.

Michael on miehen nimi, mutta Michelle naisen.

Michael bir erkeğin adıdır ama Michelle bir kadının adıdır.

Kaltaisesi kauniin naisen ei pitäisi syödä yksin.

Senin gibi güzel bir kadın yalnız başına yemek yememeli.

- Sami majoittui hotellissa Layla Bakir -nimisen naisen kanssa.
- Sami majoittui siinä hotellissa Layla Bakir -nimisen naisen kanssa.

Sami, Leyla Bekir adında bir kadınla birlikte otelde kalıyordu.

Näetkö naisen, joka seisoo Tomin takana? Se on Mary.

Tom'un arkasında duran kadını görebiliyor musun? O, Mary.

Tom jätti Maryn ja ryhtyi elämään toisen naisen kanssa.

- Tom Mary'yi terk etti ve başka bir kadınla yaşamak için gitti.
- Tom Meryem'i terk edip başka bir kadına gitti.
- Tom Meryem'den ayrılıp başka bir kadınla yaşamaya başladı.

- Hän kantoi naisen matkatavarat junaan.
- Mies kantoi hänen matkatavaransa junaan.

Bagajını trene taşıdı.

- En voinut sietää hänen röyhkeää käytöstään.
- En kestänyt naisen ylimielistä käytöstä.

Onun küstah tavırlarına dayanamadım.

Varkaat yrittivät varastaa naisen auton, mutta he eivät voineet, koska he eivät osanneet ajaa manuaalivaihteisella autolla.

Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.

- Hän näki tytön ja punastui.
- Hän näki naisen ja punastui.
- Mies näki hänet ja punastui.
- Poika näki hänet ja punastui.

O onu gördü ve yüzü kızardı.