Examples of using "Poikaset" in a sentence and their turkish translations:
Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.
Karayip flamingo yavruları çok hızlı büyür.
Bu yavrular, yedi haftadan biraz uzun bir süre sonra uçabilecek.
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.