Examples of using "éclaté" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek sesle güldüm.
Onların hepsi gülmekten patladılar.
O kahkaha attı.
Öğrenciler kahkahalara boğuldular.
Savaş 1939 yılında patlak verdi.
Meksika'da bir devrim patlak verdi.
Fakat 2005 yılında bir skandal patlak veriverdi
fakat öylesine büyük bir yangın çıkmıştı ki
O gözyaşlarına boğuldu.
ülkenin dört bir yanında protestolar patlak verdi.
Dün semtte bir yangın başladı.
1. Dünya savaşı 1914'te patlak verdi.
Ana su borusu dondu ve patladı.
O, gülmekten kırıldı.
O hıçkırıklara boğuldu.
Biz Fransız Devriminin neden patlak verdiğini öğrendik.
Onu görür görmez gülmekten kırıldım.
Savaş patlak verdiğinde o Brittany'ye geldi.
Beyninde bir kan damarı patladı.
- Alkış patlak verdi.
- Alkış koptu.
Irak'taki savaş on yıl önce patlak verdi.
Ben bu gece çok iyi vakit geçirdim.
- Tom kahkaha attı.
- Tom birden gülmeye başladı.
çalışma talepleri artıyor.Projenin tamamında 2000 yılı geldi ve alevlendi
Beurs March birkaç bölüm ırkçılık ve şiddetten sonra patlak verdi.
1. Dünya Savaşı 1914 yılında başladı.
Haberi duyunca gözyaşlarına boğuldu.
ve özellikle bir yıl sonra Büyük Chicago Yangını patlak verdi ve
O beni çıplak görünce kahkaha patlattı.
Biz ayrıldık.
Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.