Examples of using "Boite" in a sentence and their turkish translations:
Kutuyu kaldırdım.
Oyuncaklarını kutuya geri koy ve sonra kutuyu rafa koy.
Kutu boş değil.
Kutuyu açmayacak mısın?
Tom kutuyu dikkatle açtı.
- Tom her şeyi bir kutunun içerisine koydu.
- Tom her şeyi bir kutuya koydu.
Benim belgelerim o kutudaydı.
Tom Boston'da bir bilgisayar şirketinde çalışıyor.
Kutuda birkaç elma var.
Kutuda birkaç armut var.
Bugün, bu kutuyu yanımda getirdim çünkü bu bir sembol.
O kadar meraklıydı ki kutuyu açtı.
- Sence kutudaki nedir?
- Kutuda ne olduğunu düşünüyorsun?
Kutuda ne bulacağım?
- Kutudakinin ne olduğunu merak ediyorum.
- Kutuda ne olduğunu merak ediyorum.
Kutuda ne bulacağımı merak ediyorum.
Bu kutuda ne olduğunu bilmiyorum.
Kutuda ne olduğu sizi ilgilendirmez.
Kutu, zihniniz için sınırlardan yapılmış bir sistemdir.
ama bu kutunun dışında düşünebiliriz.
Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.
Kutuda ne olduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?
Oğlan bir avuç yer fıstığı topladı ve onları küçük bir kutuya koydu.
Topallayan bir köpeğe ve bir kadının gözyaşlarına asla güvenme.
Kutuyu nereye sakladın?
"Tom Mary'ye doğum günü için bir kutu çikolata ve uzun saplı bir gül verdi" " O gerçekten hoş."