Examples of using "Cesse " in a sentence and their turkish translations:
Aptal olmayı kes.
Etrafta şaka yapmayın.
Durmadan çalış!
Aralıksız yağıyor.
Kalbi atmayı bırakıyor.
Durmadan kar yağıyor.
Onlar durmadan kavga eder.
Beni Facebook'ta dürtmeyi kes!
Yağmur duruncaya kadar bekleyelim.
Keşke yağmur dursa.
Kadınlar durmaksızın konuşur.
Tom fikir değiştirip duruyor.
Keşke yağmur dursa.
Aşırı tepki göstermeyi bırak.
Ben asla senin hakkında düşünmekten vazgeçemem.
O, asla düşünmekten vazgeçmez.
Bu gürültüyü durdur!
Beni şaşırtmaya devam ediyor.
Bana ne yapacağımı söylemeyi bırak.
Keşke o sigara içmeyi bıraksa.
Böyle şeyler her zaman olur.
Sürekli eğlenemezsin.
Acımasız olmaktan vazgeç.
O sana bakmaya devam etti. Fark etmedin mi?
O sana bakıp duruyordu. Fark etmedin mi?
Bu sırada CEO’ların kazançları sürekli olarak artıyor.
cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru
Tom bütün gece konuşmayı sürdürdü.
Kendinizi bir aptal yapmaktan vazgeçin.
Sabahtan akşama kadar durmadan çalışıyordu.
Onu durdur, lütfen.
Çok yaşamak istiyorsan sigarayı bırak.
Onu derhal durdurun.
Çayın kalitesi düşüyor.
Geyik yapmayı kesin, işinize dönün.
Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.
- Dur!
- Bırak!
dünya bir iki ya da üç milyon okullu grevcinin
Kimse bizi sevmeyince kendimizi sevmekten vazgeçeriz.
Sürekli sana bakıyordu. Fark etmedin mi?
ve beni istisnasız her gün etkilemeye devam eden bir şey varsa,
Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Dur!
Konuyu değiştirmeyi bırak.
- Gerçeği öğrenene kadar bana rahat yok.
- Gerçeği buluncaya kadar dinlenmeyeceğim.
Keşke şu gürültü dursa. Sinirlerimi bozuyor.
Yine de, yağmur durduğunda dışarı çıkabilirim.
Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor.
Kedim her zaman miyavlar.
Onlar yağmur duruncaya kadar veranda da bekledi.
İtmekten vazgeç.
Çin'deki kirlilik Doğu Avrupa'da olduğu gibi gittikçe kötüleşiyor.
Lütfen sadece sessiz olun.
Bağırmayı bırak.
Bir kuş sürekli olarak balkonumda ötüyor.
Bir kız gibi bağırmayı kes.
Keşke yarına kadar yağmur dursa.
Onu nasıl durdurabilirim?
Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.
O bana her zaman mesaj atar.
O bana her zaman mesaj atar.
Bir iş bulmayı ertelemekten vazgeç.
Şikayet etmeyi kes.
Yeter üfleme!
Neden her zaman şikayet ediyorsun?
Değiştirilemeyen şeyler hakkında sürekli şikayet etmekten vazgeçmelisin.
Komşunun köpeği her zaman havlıyor.
Saçmalamayı bırak!
Onun hakkında endişelenmeyi bırak.
Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.
Neden ona para vermeyi sürdürüyorsun?
Erkek kardeşine vurmayı bırak.
Kediye vurmaktan vazgeç!
Minecraft oynamayı bırak.
Bana bağırmayı durdur!
Muhakeme gücümüzün hislerimiz tarafından gölgelenmesine izin verirsek her zaman yanlış ağaca havluyor oluruz.
Kolumu kıvırmayı bırak!
Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
Ailem hakkında konuşmayı durdurun.
Bir kız gibi ağlamayı kes!
Küçük bir kız gibi ağlamayı kes!
Bebek gibi davranmaya son ver.
Bana bir çocuk gibi davranmayı bırak.
- Kulaklarıma bağırmayı durdur.
- Kulaklarıma bağırmayı kes.
Çocuk gibi davranmaktan vazgeç.
Bir çocuk gibi davranmayı bırak.
Bana karşı çok kibar olmayı bırak.
- Durdurmak zorunda kaldım.
- Durmam gerekiyordu.
Lütfen konuşmayın.
Sana söyleyene kadar durma.
Kendini ağırdan satmayı bırak.