Translation of "Combinaison" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Combinaison" in a sentence and their turkish translations:

Construisons cette combinaison de pratique et conseil

Bu mücadele ve uzman desteği kombinasyonunu

D'instinct, j'ai évité de porter une combinaison.

Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.

- Une combinaison de plusieurs erreurs conduisit à l'accident.
- Une combinaison de plusieurs erreurs a conduit à l'accident.

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.

Il a également conçu une combinaison de plongée

Bir dalış kıyafeti de tasarlamış

Quelles seraient la bonne dose et combinaison pour vous.

sizin için doğru dozaj veya karışımı hangisi olurdu.

L'ai trouvé plié en deux à terre dans sa combinaison.

Onu bir tulumun içinde yere eğilmiş buldum.

Tom est le seul qui sache la combinaison du coffre.

Kasa için şifreyi bilen tek kişi Tom'dur.

Et que l'homme et la combinaison se transforment en autre chose.

kostümüyle birlikte bambaşka bir şeye dönüşmesine benziyordu.

La combinaison de ces facteurs a conduit à un résultat intéressant.

- Bu faktörlerin kombinasyonu ilginç bir sonuca neden oldu.
- Bu etkenlerin kombinasyonu ilginç bir sonuca neden oldu.
- Bu etkenlerin bir araya gelmesi ilginç bir sonuca neden oldu.
- Bu etkenlerin birleşmesi ilginç bir sonuca neden oldu.
- Bu etkenlerin birleşmesi ilginç bir sonuca yol açtı.
- Bu faktörlerin birleşmesi ilginç bir sonuca neden oldu.
- Bu etmenlerin birleşmesi ilginç bir sonuca neden oldu.
- Bu etmenlerin birleşmesi ilginç bir sonuca yol açtı.
- Bu etmenlerin bir araya gelmesi ilginç bir sonuca yol açtı.
- Bu etmenlerin bir araya gelmesi enteresan bir sonuca yol açtı.
- Bu etkenlerin bir araya gelmesi enteresan bir sonuca yol açtı.
- Bu faktörlerin bir araya gelmesi enteresan bir sonuca yol açtı.
- Bu etkenlerin kombinasyonu enteresan bir sonuca neden oldu.
- Bu etkenlerin kombinasyonu ilgi çekici bir sonuca neden oldu.
- Bu etkenlerin kombinasyonu ilgi çekici bir neticeye yol açtı.

Tom portait une combinaison orange et ses mains étaient menottées devant lui.

Tom turuncu bir tulum giyiyordu ve elleri önünde kelepçeliydi.

Le guépard utilise une combinaison de furtivité et d'accélération explosive pour attraper sa proie.

Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.