Examples of using "Compliquée" in a sentence and their turkish translations:
Bu karmaşık bir soru.
O karmaşık bir soruydu.
Bu anlaşılması zor bir hikaye.
Durum çok karmaşık.
Dilim çok karmaşık.
Çok karmaşık bir durum.
Beynin yapısı karmaşıktır.
Beyin sadece karmaşık bir makinedir.
Biz zor bir durumdayız.
Tom'un açıklaması çok karmaşık.
Bunu neden zor yoldan yapıyorsun?
Tarih, düşündüğünden daha karmaşıktır.
Galaksiler arası kolonileşme çok daha zor değil,
Herkesin hayatı muğlak.
Neden her zaman işleri zor şekilde yapmak istiyorsun?
Bileşik kırığın ağrısı neredeyse katlanılmazdı.
Makine, sorunun nedenini bulamayacağımız kadar karmaşıktı.
Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.