Examples of using "Consoler" in a sentence and their turkish translations:
Onu teselli edebilirim.
Mary Tom'u rahatlatmaya çalıştı.
Ben onu telefonda teselli etmek zorunda kaldım.
Seni daha iyi hissettirmek için ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.
Bazı acılar vardır, dindiremediğimiz.
Bir kadın kızdığında, onu rahatlatmak için ihtiyacın olan tek şey dört küçük öpücüktür.