Examples of using "Coutume" in a sentence and their turkish translations:
Bu geleneği seviyorum.
Bu eski bir gelenek.
Bu eski bir Alman geleneği.
Bu eski bir Amerikan âdeti.
Bu gelenek ortadan kaldırılmalıdır.
Noel'i kutlamak bir gelenektir.
Bu, Japonya'ya özgü bir gelenektir.
Bu gelenek 12. yüzyıla kadar uzanır.
Onlar yıllardır bu geleneği uyguluyorlar.
İngilizce programlar dinlerdim.
Bu gelenek Edo Döneminde başladı.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
O zamanlar âdet olduğu üzere, yalınayaktı.
O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
Anneler oğullarına mastürbasyon yaparlarsa kör olacaklarını söylerdi.
Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.
Romada iken Romalılar gibi davran.