Examples of using "Croyais" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a inandım.
Zeki olduğunu sanıyordum." dedik.
Seni sonsuza dek kaybettiğimi düşündüm.
Onun zengin olduğunu düşündüm.
Ben onun orada olduğunu sanıyordum.
- Ben onun doğru olduğunu düşündüm.
- Ben bunun gerçek olduğunu zannediyordum.
Onu açıklığa kavuşturduğumu düşündüm.
Bunun kim olduğunu düşündün?
Onun beni sevdiğini sanıyordum.
Ben onun bir doktor olduğuna inanıyordum.
Onun bir doktor olduğunu düşündüm.
- Tom'un Avrupa'da olduğunu sanıyordum.
- Tom'un Avrupa'da olduğunu düşünüyordum.
Söylediğin her şeye inanırdım.
okuduklarıma inanamadım.
Tom'un öldüğünü sandım.
Onun hamile olduğunu düşündüm.
Senin doktor olduğunu sanıyordum.
Emekli olduğunu düşündüm.
Meşgul olduğunu düşündüm.
Senin bir baron olduğunu düşündüm.
Önce, onun şaka yaptığını düşündüm.
Ben senin kendi başına yaşadığını sanıyordum.
Senin onu bilmediğini düşündüm.
Kendimi seçkin erkeklerden biri olarak görürdüm.
O, düşündüğümden daha kolay.
Beni görmek istediğini düşündüm.
İlk başta, onun hasta olduğunu düşündüm.
Tom'un bir köpeği olduğunu düşündüm.
Tom'un gelmeyeceğini düşündüm.
Tom'un bilmeceleri sevdiğini düşünüyordum.
Tom'un Boston'lu olduğunu düşünüyordum.
Tom'un Avustralya'da olduğunu düşündüm.
Başta ona inanmadım.
Bu faturaları daha önce ödemiş olduğumu düşündüm.
Ben senin burada mutlu olduğunu düşündüm.
Beni daha iyi tanıdığını sanıyordum.
Uzun bir süre, ben senin yaptığın aynı şeye inandım.
Tüm kalbimle neyin iyi olduğuna yürekten inanıyordum.
Küçükken Noel Baba'ya inanıyordum.
Jackson'ların bir parti verdiğini düşündüm.
Faturayı zaten ödediğini düşündüm.
7:30'a kadar kalkmak zorunda olduğunu düşündüm.
Tom'un cevapları bilmediğini düşündüm.
Sana kapıyı kapalı tutmanı söylediğimi düşündüm.
Hayaletlere inanmadığını sanıyordum.
Beni gördüğün için mutlu olacağını düşündüm.
Bizimle konuşmak istemediğini sandım.
Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.
Bunu yapabileceğimizi düşünmedim.
Tom'un Boston'a gideceğini düşünmemiştim.
Tom burada ne yapıyor? Onun Avrupa'da olduğunu sanıyordum.
Tom'un bu öğleden sonra bir toplantısı olduğunu sanıyordum.
Sana bilgisayarımdan uzak kalmanı söylediğimi düşündüm.
Kim olduğumu düşündün?
Tom ve Mary'nin birbirleriyle evli olduğunu düşündüm.
Bana Tom'u tanımadığını söylediğini düşündüm.
Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.
Üniversitede görev yapan bir profesör olarak
Senin tatilde olacağını söylediğini düşündüm.
Senin için böyle yüksek umutlarım vardı.
İlk önce Tom'un şaka yaptığına inanıyordum ama ciddiydi.
En büyük ve en önemli yapay zekâ keşiflerinden birini yaptığımı sandım,
"Birlikte dans edelim." "Asla sormayacağını düşündüm."
Senin bu bölgeyi bildiğini sanıyordum.
Tom'un daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söylediğini sanıyordum.
Kulaklarıma inanamadım.
Önce sana inanmadım.
Sana güvenebileceğimi düşündüm.
dünyanın benim lehime eğildiğine gerçekten inandığımdan emin değilim.
Tom'un ihtiyaç duyduğu her şeyi almak için yeterli parası olduğunu düşündüm.
Fikrini değiştirebileceğini düşündüm.
Beni sevdiğini düşünüyordum.
Ben herkesi sevdiğini düşündüm.
Bizimle gitmek istediğini düşündüm.
Köpeğimi iyi kalite köpek maması olarak düşündüğüm mamayla besledim.
Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?
Bugün doğum günüm olduğunu gerçekten düşündün mü?
O kadar yaşlı olduğunu düşünmemiştim.
- Benden nefret ettiğini sanıyordum.
- Benden nefret ettiğini düşünüyordum.