Translation of "Disparaît" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Disparaît" in a sentence and their turkish translations:

Donc ça disparaît

yani kayboluyor

Puis une ville disparaît presque

devamında bir şehir neredeyse yok oluyor

Cette communauté disparaît d'elle-même

o topluluk kendiliğinden yok olur

Dix jours plus tard, il disparaît

10 gün içinde bir gecede kaybolur,

Enfin, le soleil disparaît à l'horizon

Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.

Quand il disparaît, notre atmosphère disparaîtra

yok olduğunda atmosferimiz yok olacak

Et le syndrome disparaît habituellement en quelques semaines.

ve bu sendrom genellikle birkaç hafta içinde düzeliyor.

Il reste régional et disparaît après un certain temps

bölgesel olarak kalıyor ve yok oluyor bir süre sonra

Leur diabète est de mieux en mieux géré, leur dépression disparaît,

diyabetleri düzenlenebilir hâle geliyor, depresyonları yok oluyor,

Tandis que sa vue disparaît, un autre sens prend le relais.

Görüş kaybolunca... ...başka bir duyu devreye girer.

Par exemple; disparaît après un certain temps alors qu'un navire navigue dans l'eau

örneğin; bir gemi suda ilerlerken gözden bir süre sonra kayboluyor

On dit que chaque semaine, une langue disparaît quelque part dans le monde.

Her hafta dünyadaki bir yerde bir dilin tükendiği söyleniyor.