Examples of using "Drap" in a sentence and their turkish translations:
ve ortasından iple bağlanmış bir
hayatta kaldığını gösteren cihazlara bağlı durumda olduğu
Çarşaf yatağın üstünde.
Bir çarşaf kadar beyazsın.
Polis, cesedi gazeteyle örttü.
Tom çarşaf ve yastık istedi.
Bu çirkin sarı bana senin yatak çarşafı rengini hatırlatıyor.
Bir çarşaf kadar beyazsın.
Yasaya göre ferace, yaşmak veya çarşaf giymek yasaklanmıştır