Examples of using "Effectivement" in a sentence and their turkish translations:
Bir isteğim var.
bu filmde oldukça izlendi aslında
İş aslında bitti.
Onu sen söyledin.
O gerçekten onu söyledi mi?
Hakikaten de geldi
O, etkin biçimde, zaman zaman olur.
O aslında sorun gibi görünüyor.
Onlar gerçekten kazandılar.
Onun gerçekten olduğuna inanmak zor.
"Muhtemelen Tom geç kalacak." "Evet, bu oldukça mümkün."
O gerçekten geliyor mu?
Bu durum kaç dersinizin, İngilizce konuşarak Fransızcadan bahsetmek yerine,
Fransa'nın başbakanı olan Bakanlar Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.
Evet, o gerçekten onu söyledi.
Aslında bunu yaptığımıza inanamıyorum.
O, gerçekten ne dedi?
Gerçekten olan şeyin bu olduğundan şüpheliyim.
Napolyon tarafından yaratılan Marşallar listesinde değildi. Daha da kötüsü, 1805'te Mareşal Lannes'ın Beşinci Kolordusu'ndaki
Tom onu söyledi fakat gerçekten onu demek istediğini sanmıyorum.
Dans edebilirsin, değil mi?
Aslında onu söylediğime inanamıyorum.