Examples of using "Entrave" in a sentence and their turkish translations:
Bu, kendimiz için fırsatları bastırmamıza neden oluyor
işinizi iyi yapabilmenizi engeller.
Onun kötü okuma yeteneği sınıftaki ilerlemesini engelliyor.
Bazı insanlar yazarken müzik dinler, ancak diğerleri verimliliklerini engellediğini söylüyor.