Examples of using "Existe" in a sentence and their turkish translations:
Sonsuzluk vardır. Burada var...
Var mı?
Tanrı vardır.
Neyse ki, böyle bir şey var:
günümüzde hala vardır
Günümüzde yine hala vardır
Kölelik hâlâ var.
Var mı?
Başka seçenekler de var mı?
İki olasılık var.
Bu basit bir çözüm.
Değişim potansiyeli burada.
Paradokslar olmasına rağmen
Aşkın var olduğuna inanıyorum.
- Birçok faktör var.
- Birçok etken var.
Uzaylılar var mı?
Birkaç çeşit çapa var.
Pek çok beslenme şekli var,
Bu motivasyon nerede olursa olsun,
Fakat, şükürler olsun ki bir çözüm var.
Hırsızların bile bir onuru vardır.
İnsanlar tanrının var olduğuna inanırlar.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
Bunun böyle olmasının birçok biyolojik ve
Ama belki de ''kalbi kırık'' dediğimiz zaman
Batı medenıyeti ise yalnızca birkaç saniye yaşamış olurdu.
Günümüzde dahi hala daha bu uygulamalar var
Var olduğuna dair çok açık kanıtlarımız var.
Etçil kaplumbağaların olduğunu biliyor muydun?
Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
O ürün hâlâ mevcut mu?
Çekirdeksiz karpuz var mı?
Noel Baba gerçek mi?
On iki çift kranial sinir vardır.
Neyse ki başarıya ulaşmanın bir sürü yolu var.
Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.
veya engellemenin bir yolu var mı?
Genellikle birkaç parti ve seçmen grubu vardır.
Bu tez üzerine ciddi itirazlar var.
Bu kelimenin Esperanto'da olduğundan şüpheliyim.
Bunun gerçekleştiği bir yer hâlihazırda var.
Bunun gibi yüzlerce küçük iteklemeler var.
yani kısacası doğanın kendisinde bu virüs zaten mevcut
bir yöntem var mı sorusunun cevabı ise
karıncaların yine bir çok farklı türü var
Çelişkiler var.
bulmanız için internette kolay araçlar var.
Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:
Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var
Bizler şimdi de bu virüs var diye korkarken
Diğer gezegenlerde yaşam olup olmadığını merak ediyorum.
Yaşamın kaynağı üzerine birçok teori vardır.
Her işte bir ölçüde stres vardır.
Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
Veya burada sosyo ekonomik ve eğitim dezavantajı olanlara.
Avrupada biliyosunuz öyle bir güvenlik önlemi varki
Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır
Tüketiciden daha düşük olan bir seviyenin var olup olmadığını merak ediyorum.
Ayrıca bu kitabın bir ciltsiz baskısı var mı?
Dil ve kültür arasındaki kopmaz bir bağ vardır.
İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.
İşte Einstein uzayla zamanın arasında böyle bir bağlantı olduğunu ileri sürüyor
11 dilde iletişim kuran, milyonların izlediği bir sitemiz var.
Benimki kadar güzel bir dil olabilir mi?
Bir savaş ihtimali var.
Ayrıca, bunun varolduğunu biliyorsun zira kahramanı beyaza,
Tabii ki Çin bu alternatifin var olduğu
Bu belediye organlarının her biri için ayrı bir oylama fişi vardır.
- Belirtilen e-posta adresi zaten kayıtlı.
- Belirtilen e-posta adresi zaten kaydedilmiş.
Bütün bunlar kendimizden daha büyük bir gücü
İnsan gözünün algılayamadığı ışık dalgaboyları vardır.
Baktı ki Google Video'ya rakip Youtube var,Youtube'u da satın aldı.
- Hindistan'da birçok nehir var.
- Hindistan'da birçok nehir vardır.
Kolay bir dil olduğuna inanmıyorum. Benim için hepsi zordur.
İki çeşit insan vardır: "Libya" yazmasını bilenler ve bilmeyenler.
Metinleri çevirmek için birçok yol var.
'Beyaz Anglo-Sakson' ile neyi kastediyorsunuz? Hiç, siyah, sarı veya kırmızı Anglo-Saksonlar var mıydı?
İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.
- Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.
- Bu kuralın uygulanmadığı senaryolar da mevcut.