Examples of using "Ferait" in a sentence and their turkish translations:
- Bunu kim yapardı?
- Bunu kim yapacaktı?
çok büyük bir değişime yol açmıştı.
şimdi para kazanacaktı
Birisi bunu neden yapar?
O senin için her şeyi yapardı.
Tom onu yapmazdı.
Biri bunu niye yapsın ki?
Bu beni kesinlikle mutlu ederdi.
Tom'dan iyi bir öğretmen olurdu.
Tom'un yapacağı bu.
Bunu kim yapacaktı? Ve neden?
Neden biri bunu bilerek yapmak istesin?
Ben onun seni güldüreceğini düşündüm.
Böyle bir şeyi kimin yaptığını düşünüyorsun?
O incitmez.
Neden biri böyle bir şey yapsın ki?
Benim kızım bunu asla yapmaz.
Bunu bana yapmazsın.
O neden bir fark yaratacaktı?
Aklı başında biri bunu yapmaz.
O yaklaşık 10 milyon yen mi?
Mary ev ödevini yapacağını söyledi.
Bunun seni güldürdüğünü düşünüyordum.
Ne fark edecekti ki?
Tom asla bunu Mary'ye yapmazdı.
Tom onu yapmayacağına söz verdi.
Onun seni mutlu edeceğini biliyordum.
Onun onları mutlu edeceğini biliyordum.
Bilgisayarlar size bir sürü zaman kazandıracak.
O harika bir noel hediyesi olurdu.
Neden hepimiz onu yapmıyoruz?
Bunu kimin yapacağı konusunda herhangi bir fikrin var mı?
Tom birini inciteceğini bilmiyordu.
Bir Japon böyle bir şey yapmaz.
Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.
- Tom onu yapmayacağını söyledi.
- Tom bunu yapmayacağını söyledi.
Onu bana yapacağını asla düşünmedim.
Tom kız kardeşi Mary için her şeyi yapar.
Bir Japon asla böyle bir şey yapmaz.
Tom'un onu yapacağı hususunda hiçbir fikrim yoktu.
Onu bana yapacağını asla düşünmedim.
Tom'un onu yapacağına inanmıyorum.
Sami asla bir sineği incitmez.
Biraz dinlenme bizi çok iyi yapardı.
- Ayaklarımı ovmamdan rahatsız olur musun?
- Ayaklarımı ovalar mısın?
Bu tür bir şeyi kimin yapacağı konusunda herhangi bir fikrin var mı?
Dürüst bir insan böyle bir şey yapmazdı.
Tom'un romantik bir şey yapacağını biliyordum.
Tom Mary'nin dikkatini çekmek için herhangi bir şey yapardı.
Bir beyefendi öyle bir şeyi asla yapmazdı.
Tom gerçekten onu yapmazdı, değil mi?
Tom artık onu yapmayacağına söz verdi.
Bugün bir çocuk onu yapmazdı.
Ne tür insan o tür şeyler yapardı?
Bu ufak çekirge faresi, akrepten uzak dursa iyi eder.
yine aynı şeyleri yapacaktı ama biz sevdik
Riviera'ya bir gezi seni iyi yapmalı.
O gerçeği söylemenin daha iyi olacağını fark etti.
Tom'un öyle bir şey yapacağını hiç düşünmedim.
Gitsek iyi olur.
Umarım Tom yapacağını söylediği şeyi yapar.
Neden birisi böyle bir şey yapsın ki?
O durumda kim olsa yapacağı şeyi yapıyorsunuz.
Ev kedisi büyüklüğündeki dişi kolugo doyurucu bir yemek olacaktır.
Sağduyu ile bir kişi, bu tür bir şeyi asla yapmaz.
Tom'un böyle bir durumda ne yapacağını merak ediyorum.
Tom'un çok iyi bir patron olacağını sanmıyorum.
Tom acele etse iyi olur yoksa otobüsü kaçıracak.
Ben sadece mideye yumruk atılmasının nasıl hissedileceğini merak ediyordum.
Beyler, biliyorsunuz ki tek bir şey bile büyük bir fark yaratır.
O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.
Eğer ona bir şans daha verilirse o elinden gelenin en iyisini yapar.
Acele etsek iyi olur.
Buradan çıksak iyi olur.
O, Cumaya kadar kesin olarak bize kararını bildireceğini söyledi.
Acele etsek iyi olur, yoksa geç kalacağız.
Yağmur başlamadan içeriye girsek iyi olur.
Fazla kişisel olduğu için kimse bunu paylaşmaz dediler.
Bu fikrimi değiştirecek senin söyleyebileceğin hiçbir şey yok.
Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
Eğer Tom'u ağlatacağını bilseydim o şarkıyı söylemezdim.
Ancak Apollo Programı ilk astronotlarını başlatmadan önce en karanlık saatiyle yüzleşecekti
Sanırım bunu yapsak iyi olur.
Sana iyi bir takım olacağımızı söyledim.
Bunu bugün yapmasak daha iyi olur.
İçeriye girsek iyi olur.
Biz onu yalnız bıraksak iyi olur.
Sanırım bundan sonra işlerin nasıl olacağı budur, bu yüzden buna alışsak iyi olur.
Tom aynı hatayı tekrar yapmayacağına dair kendine bir söz verdi.
Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
Onun aylaklığı olmasa o hoş bir adam olurdu.
Ninjaymışız gibi davranalım.
Başka birisi yardım etmeyeceği için, ona onun kendisi yardım etti.