Examples of using "Grandi" in a sentence and their turkish translations:
Google bu şekilde büyüdü de büyüdü.
Nerede yetiştin?
Sen büyüdün, Tom.
Burada büyüdüm.
Büyüdünüz.
Ben buralarda büyüdüm.
Bir çiftlikte büyüdüm.
Onların oğlu büyüdü.
Onun çocukları büyüdü.
Yokohama'da büyüdüm.
Ben babasız büyüdüm.
Çok uzun boylu oldun.
Ben Avustralya'da büyüdüm.
Ben ufak bir kasabada büyüdüm.
Siyahi kızlar için ideal görünümün
ve çocuklarım artık büyümüştü.
içinde büyüdüğüm ev,
Bugün takımımız büyüdü
O, Avustralya'da büyüdü.
- Kırsalda büyüdüm.
- Taşrada büyüdüm.
Bu evde büyüdüm.
Bir nehrin yakınında büyüdüm.
Ben o mahallede büyüdüm.
Boston'da mı büyüdün?
Okyanusa yakın büyüdüm.
Tom Kanada'da büyüdü.
Tom Boston'da yetiştirildi.
Küçük bir kentte büyüdü.
Burada doğdum ve büyüdüm.
Dolayısıyla tek ebeveynli bir ailede büyüdüm.
İşçi sınıfı bir aile içinde büyüdüm
Babamla birlikte profesyonel güreş
Ben bu küçük kasabada büyüdüm.
Fakir bir ailede büyüdüm.
Siz nerede büyüdünüz?
Pokémon izleyerek büyüdüm.
Tom ve Mary birlikte büyüdüler.
Tom, çok çabuk büyüdün.
Ben küçük bir kasabada büyüdüm.
Boston'da büyümedim.
Avustralya'da nerede yetiştin?
Gana'da büyümüş olsaydım,
Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de
O, küçük bir köyde büyüdü.
Genç kuşak internetle büyüdü.
Bu benim büyüdüğüm evdir.
O, zengin bir ailede büyüdü.
Bir maden kasabasında büyüdüm.
Tom, işçi sınıfı bir ailede büyüdü.
Çoban hikâyeleri dinleyerek büyüdüm.
''Star Trek'' ve ''Forbidden Planet''i izleyerek büyüdüm
Mumbai'de doğdum ve büyüdüm.
büyüdüğün çevre senin karakterini belirler
Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
Matsuyama'da doğdum ve büyüdüm.
Ne tür bir çiftlikte yetiştin?
Tom Boston'da büyüdüğünü söyledi.
Ben Boston'da doğup büyüdüm.
Büyüdüğüm evi hatırlıyorum.
Japon yemeği yiyerek büyüdüm.
Idaho'daki Kootenai County'de büyüdüm
Ben bu enstrüman dolu odada büyüdüm.
Avustralya'da büyüdü.
Tom küçük bir balıkçı köyünde büyüdü.
Tom hem Fransızca hem de İngilizce konuşarak büyüdü.
İngiltere'de doğdum ve büyüdüm.
Oğlum geçen yıl beş inç büyüdü.
O çocuk kısa süre içinde çok büyüdü.
Yetişkin olup uyuşmazlık alanında çalışana kadar da
Burada doğdum ve büyüdüm.
Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.
Amerika'da doğdu ve Japonya'da büyüdü.
Tom buradan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
ama böyle yetişen nesli de TikTok'da görüyoruz
Biz büyüttük aslında bunu,bizler sayesinde buralara geldi.
Bu şarkıyı dinlediğim zaman büyüdüğüm yeri düşünüyorum.
ve kendisi olmasına izin verilmeyen bizlerin sayısının
yani aslında daha kötüsü de var biz de biraz daha büyüdükten sonra
Japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.
normal hayat Asmaa'nın en ünlü başkentlerinden birinde büyüdü
Denize yakın yerde büyüdü fakat yüzmekten nefret eder.
Büyükbabamın kuşağındaki birçok insan çiftliklerde büyüdüler.
Babası savaşta öldü, bu yüzden tek ebeveynli bir ailede büyüdü.
"Mareşal Suchet, son görüşmemizden bu yana çok büyüdün!" İmparator
Madem ben büyüdüm,hem arama motor'uyum hemde tarayıcım var
Eski Eflak prensi 2.Vlad'ın oğulları Vlad ve Radu kardeşler, Osmanlı sarayında soylu bir
zengin bir ailenin içinde doğan, İngiltere'nin en prestijli üniversitelerinde büyüyen ve okuyan,
Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti.