Examples of using "Honnête" in a sentence and their turkish translations:
- O dürüst görünüyor.
- O, dürüst gibi görünüyor.
O, dürüst gibi görünüyor.
Ben dürüstüm.
Dürüst olacağım.
O dürüst.
O, dürüsttür.
Sen dürüst müsün?
Çocuk çok dürüst.
Ben onun dürüst olduğunu düşündüm.
Sana karşı dürüst olacağım.
O fakir, ama dürüsttür.
Biz onun dürüst olduğunu düşünüyoruz.
O dürüst bir adam.
O dürüst görünüyordu.
Ben senin dürüst olduğuna inanıyorum.
O çok dürüst.
O, dürüst bir kız.
- Bana dürüst ol.
- Bana karşı dürüst ol.
Dürüst olabilir miyim?
- Bill her zaman dürüsttür.
- Bill her zaman dürüst.
- Bill daima dürüsttür.
O dürüst görünüyor.
Bu adil görünüyor.
O yeterince dürüst görünüyor.
O dürüst bir adam.
O dürüst görünüyor.
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
Yalan söyleme, dürüst ol.
Sana karşı dürüst olmalıydım.
O hiç dürüst değil.
O, dürüst bir adam olmalı.
Onlar Jane'in dürüst olduğuna inanıyorlar.
Biz onun dürüst olduğunu varsayıyoruz.
O, dürüst olmaktan uzaktır.
O, dürüst olduğunu iddia ediyor.
Ona göre, o dürüsttür.
Bir insan dürüst olmalı.
O, dürüst olmaktan uzak.
Ona karşı dürüst oldum.
O cesur ve dürüsttür.
Bence o dürüsttür.
Bence o dürüsttür.
Onun dürüst olup olmadığından şüphe ediyorum.
Rica ederim dürüst olun!
Ben dürüst bir adamım.
Ben tamamen dürüst olacağım.
O en azından dürüst.
Dürüst olmak zor.
Sen dürüst bir adam gibi görünüyorsun.
Lütfen dürüst ol.
Sana karşı çok dürüst olacağım.
Sana karşı dürüst değildim.
Seninle tamamen dürüst olayım.
Sen dürüst bir adam gibi görünüyorsun.
Dürüst olun ve eğer "deli meşgul" ifadesini
Görünüşe göre dürüst bir kadın.
Tom dürüst olduğu için onu seviyorum.
Bence o dürüst bir adam.
O, dürüst bir adam gibi görünüyor.
Onu dürüst bir kadın olarak düşünüyorum.
Bu adamın dürüstlük ile yakından uzaktan alakası yok.
O bana dürüst gibi geliyor.
O dürüst bir adam olmalı.
O dürüst olduğu için ondan hoşlanıyorum.
Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekten umurumda değil.
Tom dürüst bir kişi gibi görünüyor.
Herkes dürüst değildir.
John'ın dürüst olduğunu biliyorum.
Bu gerçek onun dürüst olduğunu gösteriyor.
Her zaman dürüst olmak kolay değildir.
Dürüst olmanı istiyorum.
1985'e kadar dürüst bir adamdım.
Dürüst müsün?
Dürüst müsünüz?
Yalan söyleyemeyecek kadar çok dürüsttür.
Tom yalan söyleyemeyecek kadar dürüst bir çocuktur.
Herkes onun dürüst olduğunu bilir.
Sanırım o dürüst bir kadındır.
Dürüst bir adam asla para çalmaz.
Tom'u dürüst bir kişi olduğunu düşünüyoruz.
Dürüst olmak gerekirse, ben bilmiyorum.
Tom'un dürüst bir adam olduğunu düşünüyorum.
Bu araba satıcısı dürüst değil.
Tom o kadar çok dürüst değil.
Ben çocuğun dürüst olduğuna inanıyorum.
Tom'un dürüst olduğuna eminim.
Yalan söyleme, dürüst ol.
Dürüst olmak yalan söylemekten daha zevkli.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.