Examples of using "Impitoyable" in a sentence and their turkish translations:
Acımasız olun.
acımasızca.
Ben acımasızım.
İleri yaş acımasızdır.
O, açgözlü ve acımasız.
Dan acımasız bir katildi.
Tom soğukkanlı bir katildir.
O merhametsiz.
- Tom acımasız.
- Tom merhametsizdir.
O acımasız.
Burası gibi zorlu ortamlarda arazi çok zalim olabilir.
"Tüketici elektroniği" denen üreticiler arasında acımasız bir rekabet vardır.