Examples of using "Imposer" in a sentence and their turkish translations:
Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.
Dış ticarete kısıtlama koymamalıyız.
hiç mi bize bir şey empoze etmeye çalışmıyor acaba?
ve bize bir şeyler empoze etmeye çalışan şeyler görüyoruz
onların hızına ayak uyduramayacağımı da anladım.