Examples of using "Ira" in a sentence and their turkish translations:
O da gidecek.
İyi olacaksın.
Kim gidecek?
Hanginiz gidecek?
Ama iyi olacak.
Her şey iyi olacak.
Tom başarılı olacak.
O da gidecek.
Onlar iyi olacak.
Yakında gidiyoruz!
O, kente gidecek.
Umarım iyileşecektir.
Şimdi her şey iyi olacak.
Onlar iyi olacak.
Ağlama. Her şey iyi olacak.
O kısa sürede iyileşecek.
Umarım o yakında daha iyi olacak.
Sen iyi olacak mısın?
Yakında iyileşeceğini umuyorum.
Yarın tiyatroya gideceğiz.
Mary okula gidecek. Bunu biliyor musun?
Umarım bu halat oraya ulaşır.
O sadece iyi olacak.
Umarım yarın daha iyi olur.
Hiçbir sorun olmayacağından eminim.
İçin rahat olsun, her şey yoluna girecek.
Tom'un iyi olacağını düşünüyorum.
Ödül en iyi öğrenciye verilecek.
Üzülmeyin, her şey düzelecek.
Tom da gidecek, değil mi?
Tom'un yakında iyileşeceğini umuyorum.
Üzülme her şey iyi olacak.
Merak etmeyin her şey iyi olacak.
Ne zaman eve gidecek?
Kız kardeşim gelecek sene Tokyo'ya gidecek.
Yağmur yağarsa sanat müzesine gideceğiz.
O, muhtemelen iyi olacak.
Gelecek yıl Amerika'ya gidecek mi?
İyi sonuçlanmasını umuyorum.
Bence Tom Boston'a gidecek.
Mary okula gidecek. Bunu biliyor musun?
İyi olacağıma eminim.
Benim yerime toplantıya o gidecek.
Biraz dinlenirsem, iyileşirim.
Her şey iyi olacak.
Uyanık kaldığım sürece iyi olacağım, değil mi?
Sonunda her şeyin iyi olacağını umut ediyorum.
Sanırım iyi olacağız.
Siz arkadaşlar bensiz devam edin; Ben iyi olacağım.
Saat iki sana uyar mı?
Eminim her şey iyi olacak.
Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.
Tom yarın oraya gidecek.
Bu iyileşecek.
Önümüzdeki hafta Tom kamp kurmaya gidecek.
O konuda endişe etme. İyi olacaksın.
Her şeyin iyi olacağından eminim.
Toplantıya ya o katılacak ya da ben.
Bilmiyor gibi yapacağım ve bu işe yarayacak.
O gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
Sanırım iyi olacağız.
O yakında iyileşir.
Nankin'e ne zaman gideceğimize henüz karar vermedik.
Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.
Yarın havanın güzel olacağını umuyorum.
Söylemeye gerek yokken, söylenilse daha iyi olur.
Bu uyar mı?
Gelecek hafta Kyoto'daki amcasını ziyaret edecek.
Tom Mary'nin yarın onunla birlikte gidip gitmeyeceğini bilmiyor.
“Yazmak için bana bir şey ver.” “Bu olur mu?” “Evet, olur.”
Kaptan hava brifing almak için meteoroloji ofisine gidecek.
Tom'un önümüzdeki yaz Boston'a ya da Chicago'ya gidip gitmeyeceğini merak ediyorum.
Her şeyin düzeleceğine eminim.
O çaydanlığa gittiğinde yanacağını bildiğimiz için onu tutuyoruz ve engelliyoruz
kaliteli zaman geçirmek ister. Onları parka götürmeye karar verir. Nereye gidecek
Bu tusunamidir: Sen plaja gelmezsen plaj sana gelecek.
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.
Sanırım yakın gelecekte Tom'un Boston'a gitmesi muhtemel.
Yarın gel, o farklı bir hikaye.
Beni tutacak ve bana her şeyin iyi olacağını söyleyecek birine ihtiyacım var.
Oraya gidip gitmeyeceğimize karar vermek sana kalmış.
"Bir daha ki sefer sinemaya gidelim." "Bir bir daha ki seferin olacağını sana ne düşündürüyor*