Examples of using "Jane" in a sentence and their turkish translations:
Jane sıkıntılıydı.
Jane kızgın idi.
Jane erken yatıp erken kalkar.
Jane mutlu görünüyor.
- Jane, Avustralyalı.
- Jane, Avustralya'dan geliyor.
Jane üzgündü.
Jane mutlu değildi.
Jane erken evlendi.
Jane çok solgun görünüyor.
Mary Jane'den daha iyi bir yüzücü.
Onlar Jane'in dürüst olduğuna inanıyorlar.
Biz Jane'i başkan seçtik.
Mary şirin. Jane de.
Kazara Jane ile karşılaştım.
Jane çok mutlu görünüyor.
Jane'i akşam yemeğine davet ettim.
- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.
Jane yüzemez.
Jane Yumi'den daha iyi yüzer.
Jane partiden hoşlanıyor gibi görünüyor.
John Jane ile evliydi.
Ya sen ya da Jane oraya gitmek zorunda.
Metin ve anlatım: Jane Goodall
İlk gelen Jane'di.
Jane alışverişe çıktı.
Onlar onun bebeğine Jane adını verdiler.
Jane bazı Japonca şarkılar söyleyebilir.
Jane başkanın sekreteri.
Jane, bir erkek gibi giymişti.
- Onlar bebeğe Jane adını verdiler.
- Onlar bebeklerine Jane adını verdiler.
Jane, köpekleri kedilere tercih eder.
Jane'e onun ikiz kız kardeşinden bahseder misin?
Steve Jane'den bir mektup aldı.
Jane her zaman çok zenginmiş gibi davrandı.
Bay Smith Jane'e kendisi ile evlenmesini rica etti.
Jane bir Fransızca kursuna yazıldı.
Tom gelmedi, Jane de.
Jane, Marie ile biraz zaman geçirdi.
Jane mektubu kendisi yazdı.
Jane bana yemek pişirmek isteyip istemediğimi sordu.
Jane ve ben çok iyi piyano çalarız.
Jane böyle bir şey söylemiş olamaz.
Mavi gözlü kız, Jane'dir.
Jane annesinin taktığı gibi aynı kurdeleyi taktı.
Jane yarın sabah ne yapacak?
Jane'in saçında sarı bir kurdela vardı.
Jane'i bulmamız kolaydı.
Jane Japoncada büyük bir ilerleme kaydetmiştir.
Tom'a göre Jane geçen ay evlendi.
Pişirilmiş salyangozları görünce, Jane sarardı.
Jane annesinden daha az güzel değildir.
Jane'nin iyi İngilizce konuşan Japon bir arkadaşı var.
Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.
Tom şimdi yaklaşık bir yıldır Jane ile flört ediyor.
Tom ve Jane geçen ay evlendiler.
Geyik Jane'in üç katı kadar ağırdır.
İşte Jane geliyor. Onu tanıyor musun?
O, Jane'den iki yıl daha yaşlı.
Jane evi terk etmek üzereydi.
Jane öğrencilerin sahnede iyi rol yaptıklarını gördü.
- Mary ve Jane kuzendir.
- Mary ve Jane kuzenlerdir.
Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.
Jane ile dün gece partiye geldi.
Jane çikolataya olan tutkusunu durdurmalıdır.
Jane onun Kyoto hakkında bildiği kadar çok Nara hakkında bilmiyor.
Jane soğuk algınlığını atlatmadan bir hafta önceydi.
Jane'in tek başına okula gitmesi çok zordu.
Mike Jane'in evine döndüğünde o uyuyordu.
Jane cevap veremediği soruları atladı.
Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.
Jane'nin tebessümle sınıfına girdiğini gördüm.
Jane Goodall Institute'un iş birliğiyle oluşturulmuştur JaneGoodall.org sitesinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz
Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onlar birbiriyle görüşmeye başladı.
Jane yeni kıza hoş görünmek için tarzının dışına çıktı.
Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.
Jane işinden çok memnun ve çıkma arzusu yok.
Jane, Mary kadar uzun değil.
Tom ve Jane tartıştılar fakat ertesi sabah barıştılar.
Jane ile partiye gitmek için söz verdim, ve onun yüzünü kara çıkaramam.
Jane Cobb, onun şimdiki sekreteri, ofiste ona katlanabilen tek kişi.
Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.
Jane şişman ve kaba ve çok sigara içiyor. Fakat, Ken onun güzel ve çekici olduğunu düşünüyor. Aşkın gözü kördür demelerinin nedeni bu.