Examples of using "Laide" in a sentence and their turkish translations:
Bu sandalye tehlikeli.
Kendimi çirkin hissediyorum.
Peki neden o çirkin olan çocuk?
O biçimsiz bir elbise giyiyordu.
Karısı bana çirkin görünmüyor.
- Benim evim eski ve biçimsiz.
- Benim evim yaşlı ve çirkin.
- Çirkinim.
- Ben çirkinim.
O yaşlı, çirkin ve şişman.
Tom Mary'nin çirkin olduğunu düşünüyor.
Bodrum, çirkin, karanlık ve kötü kokuludur.
- Benim çirkin olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben çirkin miyim?
Ben çirkin değilim.
Tom Mary'ye şişman ve çirkin olduğunu söyledi.
Bradford tartışmasız İngiltere'deki en çirkin şehirdir.
Güzel bir kadından üç gün sonra usanırsın. Çirkin bir kadına üç gün sonra alışırsın.