Examples of using "Localiser" in a sentence and their turkish translations:
- Şivesini bir yere oturtamadım.
- Nerenin aksanıyla konuştuğunu kestiremedim.
Bence Tom'un nerede olduğunu bulmalıyız.
Onların saklanma yerini bulmak bir hafta sürdü.
Onların saklanma yerini saptamak bir haftamızı aldı.
Ama burada kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı belirlemek zor.