Translation of "Mademoiselle" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Mademoiselle" in a sentence and their turkish translations:

Êtes-vous Mademoiselle Neusa ?

Bayan Neusa siz misiniz?

Mademoiselle Young est très gentille.

Bayan Young çok nazik.

Mademoiselle Kanda sait bien nager.

Bayan Kanda iyi yüzebilir.

Mademoiselle Jackson n'est pas apparue.

Bayan Jackson ortaya çıkmadı.

Mademoiselle Kanda est une bonne nageuse.

Bayan Kanda iyi bir yüzücüdür.

Mademoiselle Swan est notre professeur d'anglais.

Bayan Swan bizim İngilizce öğretmenimizdir.

Ne me lancez pas d'insultes, mademoiselle.

Bana hakaretler savurma, genç bayan.

Mademoiselle Green nous enseigne la musique.

Bayan Green bize müzik öğretir.

Mademoiselle March m'a donné un dictionnaire anglais.

Bayan March bana İngilizce bir sözlük verdi.

Mademoiselle Ito faisait travailler dur ses étudiants.

Bayan Ito öğrencilerini çok çalıştırdı.

C'est un honneur de vous rencontrer, Mademoiselle.

Sizinle tanışmak bir onurdur, bayan.

Est-ce que mademoiselle Dupont est absente aujourd'hui ?

Bayan Dupont bugün yok mu?

Mademoiselle Klein fait passer un test chaque vendredi.

Bayan Klein her Cuma bir test verir.

Je suis un collègue de mademoiselle Marie Fischer.

Ben bayan Mary Fischer'in bir meslektaşıyım.

Je m'appelle Tom. Mademoiselle Fischer est ma sœur.

Benim adım Tom. Bayan Fischer benim kız kardeşimdir.

Est-ce que tu sais où Mademoiselle Hudson habite?

Bayan Hudson'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?

Je ne suis pas aussi jeune que Mademoiselle Brown.

Bayan Brown kadar genç değilim.

Je voudrais parler à mademoiselle Marie, s'il vous plaît.

Bayan Marie ile konuşmak istiyorum, lütfen.

Mademoiselle, y a-t-il des chambres disponibles pour ce soir ?

Bayan, akşam için herhangi bir uygun oda var mı?

Mademoiselle Pervenche a été tuée avec le chandelier dans la salle de bal.

Bayan Scarlett balo salonunda bir şamdanla öldürüldü.

Mademoiselle Baker savait que le jeune homme devrait partir très bientôt, elle décida alors de lui demander de bouger un peu sa voiture, afin qu'elle puisse garer la sienne à une bonne place pour la nuit avant d'aller se coucher.

- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.