Examples of using "Marchèrent" in a sentence and their turkish translations:
Onlar etrafta yürüdüler.
Öğrenciler tek sıra halinde yürüdüler.
Onlar birlikte yürüdüler.
Alman askerleri Fransa'ya yürüdü.
On altı kilometre yürüyüp, on dakika dinlenip, tekrar yürüdüler.