Examples of using "Marchés" in a sentence and their turkish translations:
İki tane yüzme havuzu, çeşitli sinemalar, marketler, mağazalar, her şey vardır.
piyasalar, kaçınılmaz olarak çözdüğünden fazla sorun yaratıyor.
Bu ters dönüş küresel tarım piyasalarında her şeydi.
Peki, bu pazarların koronavirüs salgını ile ne alakası var…
Kafeler, restoranlar, büyük marketlerin bazıları, kuaförler... Ya bunların bir çoğu kapandı.
piyasaların çoğu için bile... O yüzden SONY'de çalışanlar projeyi bekmeye aldı
Peki virüslü marketlere mi gideceğiz? Yoksa paramız kalmadığı için çaresiz bir şekilde devletten medet mi umacağız?