Examples of using "Murmura" in a sentence and their turkish translations:
O, sessiz ol diye fısıldadı.
Utangaç öğrenci cevabını mırıldandı.
"Kapa çeneni." diye fısıldadı.
Onun kulağına "Seni seviyorum" diye fısıldadı.
Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.
- Onun kulağına bir şey fısıldadı.
- Onun kulağına bir şeyler fısıldadı.
Mary, Tom'un kulağına bir şey fısıldadı.
Ben seninim diye sessizce fısıldadı.
- Onun kulağına tatlı ama anlamsız şeyler fısıldadı.
- Kulağına güzel ama anlamsız sözler fısıldadı.
"Seni seviyorum," diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.
"Evet!", o, kulağıma büyüleyici sesiyle fısıldadı.
Odanın diğer ucundan bir ses "Ne oluyor?" diye mırıldandı.
O, bana aç olduğunu fısıldadı.