Translation of "Murmura" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Murmura" in a sentence and their turkish translations:

« Silence », murmura-t-il.

O, sessiz ol diye fısıldadı.

L'élève timide murmura sa réponse.

Utangaç öğrenci cevabını mırıldandı.

"Tais-toi" murmura-t-il.

"Kapa çeneni." diye fısıldadı.

- "Je t'aime", murmura-t-il à l'oreille.
- "Je t'aime", lui murmura-t-il à l'oreille.
- "Je t'aime", murmura-t-il à son oreille.

Onun kulağına "Seni seviyorum" diye fısıldadı.

Le garçon timide murmura son nom.

Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.

Elle murmura quelque chose à son oreille.

- Onun kulağına bir şey fısıldadı.
- Onun kulağına bir şeyler fısıldadı.

Mary murmura quelque chose à l'oreille de Tom.

Mary, Tom'un kulağına bir şey fısıldadı.

Je suis à toi, murmura-t-elle faiblement.

Ben seninim diye sessizce fısıldadı.

Il murmura de doux mots à son oreille.

- Onun kulağına tatlı ama anlamsız şeyler fısıldadı.
- Kulağına güzel ama anlamsız sözler fısıldadı.

«Je t'aime», murmura-t-elle en fermant les yeux.

"Seni seviyorum," diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.

"Oui !", murmura-t-il dans mon oreille de sa voix ravissante.

"Evet!", o, kulağıma büyüleyici sesiyle fısıldadı.

«Que se passe-t-il ?», murmura une voix depuis l'autre bout de la pièce.

Odanın diğer ucundan bir ses "Ne oluyor?" diye mırıldandı.

- Elle me souffla qu'elle avait faim.
- Elle me chuchota qu'elle avait faim.
- Elle me murmura qu'elle avait faim.

O, bana aç olduğunu fısıldadı.