1. Home
  2. Translation in context
  3. French-Turkish
  4. Olympiques

Translation of "Olympiques" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Olympiques" in a sentence and their turkish translations:

- Regarderas-tu les Jeux Olympiques ?
- Regarderez-vous les Jeux Olympiques ?

Olimpiyatları izleyecek misin?

Ou les stades olympiques.

Olimpiyat stadyumlarını düşünelim.

Ils veulent participer aux Jeux Olympiques.

Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.

Je déclare les Jeux Olympiques ouverts.

Bu vesile ile Olimpiyat Oyunlarının açılışını ilan ediyorum.

- Les Jeux Olympiques ont lieu tous les quatre ans.
- Les Jeux Olympiques sont organisés tous les quatre ans.

Olimpiyat oyunları her dört yılda bir yapılır.

Beaucoup de pays ont participé aux Jeux Olympiques.

Birçok ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı

Ole Einar Bjørndalen a gagné 13 médailles olympiques.

Ole Einar Bjoerndalen 13 olimpiyat madalyası kazandı.

à la cérémonie d'ouverture des Jeux Olympiques de Londres.

durumu daha da kötüleşmişti.

Je suis en train de regarder les jeux olympiques.

Ben olimpiyatları izliyorum.

Les jeux olympiques sont organisés tous les quatre ans.

Olimpiyat Oyunları her dört yılda bir düzenlenmektedir.

Avez-vous regardé la cérémonie d'ouverture des Jeux olympiques?

Olimpiyat Oyunları'nın açılış törenini izlediniz mi?

- Les employés ne sont pas autorisés à regarder les jeux olympiques.
- Il est interdit aux employés de regarder les jeux olympiques.

Çalışanların Olimpiyatları izlemesi yasaktır.

Il se prépare pour les Jeux Olympiques de cette année.

O, bu yıl Olimpiyat Oyunları için hazırlanıyor.

Avez-vous regardé la cérémonie de clôture des Jeux olympiques?

Olimpiyat Oyunları'nın kapanış törenini izlediniz mi?

Et je me souviens encore avoir regardé les Jeux Olympiques de 1996

Babamla 1996 Olimpiyatlarını

Les athlètes olympiques vivent dans le village olympique pendant toute la durée des jeux.

Olimpik atletler, oyunlar sırasında Olimpiyat köyünde yaşarlar.

Malgré leur popularité, le cricket et le squash ne sont pas des sports olympiques.

Popülerliklerine rağmen, kriket ve duvar tenisi Olimpik sporlar değildir.

La chose la plus importante aux Jeux Olympiques n'est pas de gagner mais de participer.

Olimpiyatlarda en önemli şey kazanmak değil ama katılmaktır.

Les athlètes se sont entrainés dur, tous les jours, pour être au mieux de leur forme pour les Jeux Olympiques d'été.

Atletler Yaz Olimpiyatlarında en iyi durumda olmak için her gün sıkı antrenman yaptılar.