Translation of "Parlera" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Parlera" in a sentence and their turkish translations:

Personne ne parlera.

Kimse konuşmayacak.

- Tom ne parlera pas de ça.
- Tom n'en parlera pas.

Tom onun hakkında konuşmayacak.

Personne ne me parlera.

- Kimse benimle konuşmayacak.
- Hiç kimse benimle konuşmayacak.

Elle n'en parlera jamais.

Asla onun hakkında konuşmayacak.

Viens d'abord, on parlera après.

Önce gel, sonra konuş.

Tom ne m'en parlera pas.

Tom bu konuda benimle konuşmak istemez.

Judy parlera du Japon demain.

Judy yarın Japonya hakkında konuşacak.

- Nous parlerons au dîner.
- On parlera au dîner.

Akşam yemeğinde konuşacağız.

Tom dit qu'il ne parlera qu'à Mary uniquement.

Tom sadece Mary ile konuşacağını söylüyor.

Je ne peux pas te promettre que Tom te parlera.

Tom'un seninle konuşacağına söz veremem.

- Personne ne veut parler.
- Tout le monde se refuse à parler.
- Personne ne parlera.

Kimse konuşmayacak.

Personne ne parlera ensuite d'autre langue que le turc au palais, au gouvernement, dans les réunions et dans la rue.

Bundan sonra sarayda, hükûmette, toplantılarda ve sokakta hiç kimse Türkçe dışında bir dil konuşmayacaktır.