Examples of using "Pensait" in a sentence and their turkish translations:
O, benim bir doktor olduğumu düşündü.
O ne düşünüyordu?
Tom sarhoş olduğunu sandı.
Tom muhtemelen susadığımı düşünüyordu.
Tom öleceğini düşündü.
O bunun aptalca olduğunu düşündü.
O benim aptal olduğumu düşündü.
O, aptal olduğumu düşündü.
Mary, Tom'un uykuda olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin kendisini sevdiğini düşünüyordu.
O ne halt düşünüyordu?
Tom Mary'nin dalga geçtiğini düşündü.
Sami, Leyla'nın dinliyor olduğunu düşündü.
bir kediyi getirdiklerinde --
Yalan söylediğimi bile düşünüyordu.
O çok yorgun olduğumu düşündü.
Tom, New York'a gitmeyi düşünüyordu.
Tom Mary'nin uyuduğunu düşünüyordu.
Ethel tamamen başka bir şey hakkında düşünüyordu.
Leyla, Sami'nin eşcinsel olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin hazır olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin uyanık olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin yalnız olduğunu düşündü.
- Tom kazanacağını düşünüyordu.
- Tom senin kazanacağını düşündü.
O, benim bir doktor olduğumu düşündü.
Bunun ilginç ve eğlenceli olacağını düşündü.
Geleneksel olarak bir anı oluşturmak,
Kimse 100 yıl diskleri göndereceğimizi düşünmedi.
Kendisinin yeterince çekici olduğunu düşündü.
Tom bunun berbat bir fikir olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin Fransızca konuşabileceğini düşündü.
Onun ne düşündüğünü Tanrı bilir.
- Tom bunun aptalca bir plan olduğunu düşündü.
- Tom onun aptalca bir plan olduğunu düşünüyordu.
Tom Mary'nin onu yapabileceğini düşündü.
Tom her şeyin düzenli olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin geç kalacağını düşünüyordu.
Tom Mary'nin birinci olduğunu düşündü.
Onun ne düşündüğünden emin değilim.
Onun ne düşündüğünden emin değilim.
Gazete için bir şey yazacağını düşündü.
Tom, Mary'nin para sorunları yaşadığını düşündü.
O, geceyi onunla geçirmeyi düşündü.
Herkes kaybolacağımızı düşündü.
Tom Mary'nin partisine geleceğini düşünüyordu.
Plato evrenin üçgenlerden yapıldığını düşündü.
Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.
Tom Mary'nin muhtemelen otuz civarında olduğunu düşündü.
Tom, hayatta kalma şansı olduğunu düşündü.
O, onu düşündüğü için uyuyamadı.
Daha önceleri daha çok zamanımız var sanırdık.
Dağa tırmanabileceğini düşünüyordu.
- Daha fazla beklemekte bir fayda görmüyordu.
- Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.
Tom, hak ettiğini düşündüğü kadar ücret almıyordu.
O kendini ona sevdirebileceğini düşündü.
Tom onu herhangi birinin tanıyacağını düşünüyordu.
Tom Mary'nin burada olacağını düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin sinirli olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin onu hatırlayacağını düşündü.
O, düşünüyordu ki: "Hayat gençleri sever".
Onun bir ahmak olduğunu düşündüğü için o onu boşadı.
Tom bana bunun iyi bir fikir olduğunu düşündüğünü söyledi.
Acilde tedavi olduktan sonra, Richard Fitzpatrick iyileştiğini düşünmüştü
Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken
Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.
İnsanlar dili sadece insanların kullanabildiğini düşünürdü.
Tom Mary'nin hırsızlıkla bir ilgisi olmadığına inanmadı.
Herkes öyle düşündü.
Tom çoğunkla Mary hakkında düşündü.
Tom onu demek istemedi.
Tom Mary'nin onu yapamayacağını düşünüyordu.
sistemin hakkımda düşündüğü şeyi değiştiremezdim.
çünkü Yahudilerin öldürülüşünü izlemekten keyif alacağını sanıyordu.
Şimdi her takım, diğer takımın berbat olduğunu düşündüğü bir fikre sahip
Niyeti zarar vermek değildi.
Federico Fellini, zekice hatalar yapmanın büyük sanat olduğunu düşünüyordu.
Tom Mary'ye yüzmeyi planlayıp planlamadığını sordu.
İlk önce Tom'un şaka yaptığına inanıyordum ama ciddiydi.
Tom sabah erken ayrılmayı umuyordu fakat o uyuyakaldı.
Tom, gerçekten ne düşündüğünü Mary'ye söyleyecek kadar aptal değildi.
Tom Mary'nin partisinden hoşlanacağını düşünmedi bu yüzden onu davet etmedi.
Tom, o çift ayakkabıların çok pahalı olduğunu düşündüğünü söyledi.
Bir dizi cinayetin aynı adam tarafından işlendiği düşünüldü.
Tom onu söyledi fakat gerçekten onu demek istediğini sanmıyorum.
Ragnar'ın 'Oğullarım bunu bilseler gelip beni kurtarırlar' dediğini düşündü.
Mary Tom'un onu baloya çağıracağını düşündü ama o başka birini çağırdı.
Tom gelecekte ona ihtiyacı olabileceğini düşündüğünden dolayı bir şey atmak istemedi.
Tom, Mary'nin John'un bunu Alice ile yaptığını düşünmediğini söyledi.
Peki bunu ters çevirip işi en öne alsak?
gerçek hakim ve kaymakam değildi sadece herkes öyle zannediyordu
Tom'a evimizi birine boyatmanın ne kadara mal olacağını düşündüğünü sordum.
Tom Mary'nin saatte otuz dolardan daha fazla kazanamayacağını düşündü.
Tom Mary'nin onun onu öpmesini istediğini düşündü ama emin değildi bu yüzden öpmedi.
Tom Mary'ye su aygırlarının saatte yaklaşık 30 kilometrelik bir hızla koşabileceğini düşündüğünü söyledi.
Tom ne olduğunu Mary'ye söylemenin büyük bir hata olacağını düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin fıkralarından birkaçına gülümsedi ama onlardan bazılarının çok komik olmadığını düşündü.
Esad bunu terk etmeyecek oğlunun onunla evliliğinin Sünni bir yol olduğunu düşündüğü için
Tom tüm cümlelerin sonuna doğru onu bu kadar çekenin ne olduğunu merak ediyordu, ve düşündü: "Bana gel, Mary!"
Etrafımızdaki insanlar ne söylediğimizi anlayamayacakları için birbirimizle Fransızca konuştuk.
Onların hepsi Tom'un deli olduğunu düşündüler.