Examples of using "Perçoivent" in a sentence and their turkish translations:
Fakat morötesi spektrumu görebilen böcekler için...
Birçok ülkelerde öğretmenler yüksek ücretler almaz.
Fakat kulaklarındaki özel kemikler kumdaki en ufak titreşimleri algılar.
Termal kameralar algıladıkları şeyi bize gösteriyor. Yavrunun yüzgecindeki sıcak kan.