Translation of "Permanente" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Permanente" in a sentence and their turkish translations:

- Ils vivent dans une peur permanente.
- Elles vivent dans une peur permanente.

Onlar kalıcı korkuyla yaşıyorlar.

Une permanente coûte un supplément.

Kalıcılık ekstra bir maliyettir.

- Veuillez me donner votre adresse permanente.
- Donne-moi ton adresse permanente, s'il te plaît.

Lütfen bana kalıcı adresinizi verin.

Nous étions surveillés de façon permanente.

Biz sürekli gözetim altında idik.

Pas de stimulation permanente en arrière-plan

Seni sürekli uyaran sinyaller yok

Nous souhaitons tous une paix mondiale permanente.

Hepimiz kalıcı dünya barışı istiyoruz.

- Sa vie est une course contre-la-montre permanente.
- Sa vie est une permanente course contre le temps.

Onun yaşamı, zamana karşı bitmeyen bir yarıştır.

La forme est transitoire, la classe est permanente.

Biçim geçici, sınıf kalıcıdır.

Toute cette chimio avait nui de façon permanente à mon corps.

Tüm o kemoterapi vücudumu kalıcı olarak kötü etkilemişti.

Les institutions à travers le monde exhortent la Chine de rendre l'interdiction permanente.

Tüm dünyadaki kurumlar Çin'i bu yasağı kalıcı hale getirmeye zorluyor.

Je ne l'ai pas volé. Je n'ai fait que l'emprunter de manière permanente.

Bunu çalmadım. Kalıcı olarak ödünç aldım.