Examples of using "Pieds " in a sentence and their turkish translations:
Ayaklarını yıka.
Ayaklarınız kirli.
Ayaklarını yıka.
Yalın ayaktım.
Yakında iyileşeceksin.
Tom ayaklarını yıkadı.
Ayaklarım üşüyor.
Onlar ayakkabı olmadan yürüyorlar.
Ayaklarınız kirli.
Ayaklarım üşüyor.
O ayaklarına baktı.
Tom ayaklarına baktı.
Çıplak ayak yürüdü.
Ayaklarım ağrıyor.
Ayaklarım şişti.
Tom yalınayaktı.
O beş fit boyunda.
Ayaklarım pis kokuyor.
İçeri girmeden önce ayaklarınızı silin.
Ayaklarım beni mahvediyor.
Bir masanın dört bacağı var.
- Ayaklarımda şişlikler var.
- Ayaklarım su topladı.
Partiye devam edelim.
Çocuklar ayaklarını yıkadı.
Onun küçük ayakları var.
Atın dört tane ayağı vardır.
Onların ayakları kirli.
Kirli ayaklarınız var.
Yarın ayakta olacağım.
Onun küçücük ayakları var.
Onun büyük ayakları var.
Onların hepsi yalın ayak.
Sadece kendini suçlamak zorundasın.
Çıplak ayakla dolaşmayı severim.
Baş belâsı olma!
Sen ayaklarını temizledin.
Her iki ayağım da şişmiş.
Düztaban mısın?
- Ayaklarım ağrıyor.
- Ayaklarım acıyor.
Onun ayaklarıyakları donmuştu.
Ayaklarımızı yıkadık.
Cennet onların ayağının altındadır
Tüm oğlanlar tepeden baktı.
Ayakkabılarını paspasta sil.
O güvercin parmaklı.
Ayaklarımı ovaladım.
Tom'un ayakları soğuktu.
- Ben ayaklarımı yıkadım.
- Ayağımı yıkadım.
Çimlerin üzerinde çıplak ayakla dolaşmayı severim.
Ayaklarıma bakmadım.
Onlar ayak tırnaklarını boyadı.
Ayaklarım seninkilere kıyasla küçük.
O ona bir ayak masajı yaptı.
Benim ellerim ve ayaklarım şişti.
Ayaklarıma bir şey dokunduğunu hissettim.
Hırsızın eli ve ayağı bağlandı.
O aklı başında davranmıyor.
Ayakkabıları onun ayaklarını acıtıyor.
O, neredeyse altı fit boyundadır.
Bir yarda üç fite eşittir.
Bana baştan aşağı baktı.
Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Tom ayaklarını paspasa sildi.
Ayaklarım hep soğuk.
Kız kardeşim bir baş belası gibi!
Benim ayak parmakları donuyor.
Tom sahilde çıplak ayakla koştu.
Ayaklarınız ıslanırsa, üşütürsünüz.
İyi olacaksın.
ayak tabanlarınız yere değecek şekilde olsun ,
"Yakında iyileşecek mi?" " Öyle umuyorum."
Tepeden tırnağa ona baktı.
- Evde çıplak ayakla gitmeyi tercih ederim.
- Evde çıplak ayakla gezmeyi tercih ederim.
Jérôme ayaklarını tabağın içine koydu.
Ayaklarımızı yürümek için kullanırız.
Tepeden tırnağa sırılsıklam olmuştu.
- Hey! Ayaklarını nereye koyduğuna bak, lütfen!
- Hey! Ayaklarını koyduğun yere bak, lütfen!
O yalınayak çalışan bir avukat.
Ayaklarımın ıslanmasını istemiyorum.
Ayaklarını ıslatmaktan korkma.
Ayaklarım seninkilerden daha küçük.
O tamamen ıslaktı.
Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.
Ayaklarınız sizi kalbinizin olduğu yere götürecektir.
- Ayaklarımı ovmamdan rahatsız olur musun?
- Ayaklarımı ovalar mısın?
binlerce kilometreyi o küçücük ayaklarıyla kat ediyorlar
İnsanların iki ayağı vardır.
Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.
Hava karanlık, bu yüzden adımlarına dikkat et.
Çok yürüdüğüm için ayaklarım ağrıyor.
O adam güvercin-parmaklı yürüyor.
Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!