Examples of using "Poussée" in a sentence and their turkish translations:
Birisi beni içeri itti.
O, onu yüzme havuzuna itti.
Nazikçe beni itti.
O beni yavaşça itti.
oksijeni yakarak yedi buçuk milyon poundluk bir kombine itme gücü
Vin Diesel şınav çekerken kendini yukarıya çekmez, dünyayı aşağıya iter.