Examples of using "Pressions" in a sentence and their turkish translations:
Onların baskıları karşısında geri adım attığınızı tahmin ediyorum.
Bu balıklar yüksek basınç ve ışık varlığında yaşamaya alışkındırlar.
Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.