Examples of using "Promesses" in a sentence and their turkish translations:
Sözlerini tutmalısın.
Sözlerini yerine getirmelisin.
Tom asla sözünden dönmez.
O asla sözünden dönmez.
Sözlerini tutmuyorsun.
Tom çoğu zaman sözünü tutmayı başaramaz.
Ben her zaman sözlerimi tuttum.
Sözlerini tutmalısın.
Ben her zaman sözlerimi tutarım.
Ben her zaman sözlerimi tutarım.
O her zaman sözlerini tuttu.
- Çocuk büyük bir potansiyele sahip.
- Çocuğun parlak bir geleceği var.
- Çocuğun geleceği parlak.
- Çocuk parlak bir geleceğe sahip.
- Çocuk parlak bir gelecek vâât ediyor.
- Çocuk vaat dolu.
O asla sözünden dönmez.
Söz veremem.
Tom asla sözünden dönmez.
O asla sözünü tutmaz.
Herhangi bir söz vermedim.
Tom sözlerini tutmuyor.
Bir insan her zaman sözünü tutmalı.
Bu sözleri daha önce duyduk.
O sözlerini tutmadı.
Politikacılar sözlerini tutarlar.
Her zaman sözünü tutmalısın.
O ona sözünü tutmasını tavsiye etti.
Verdiğin sözleri tutmalısın.
Bay Yoshida asla sözünden Dönmez.
Sözlerinden hiçbiri tutulmadı.
Sözlerini yerine getireceğine dair bana söz ver.
Verdiği sözleri unutmaya meyillidir.
O her zaman sözünü tutar.
Verdiğin bütün sözleri tutar mısın?
Sözler tutulmamak için verilir.
- O her zaman sözlerini tutar.
- O, sözlerini her zaman tutar.
Ben o tür söz veremem.
Gerçekten bir söz veremem.
Bir şeyi kabul ettiğimi hatırlamıyorum.
Neden devlet okullarının verdiği umudu iyileştirmeyi denemiyoruz
Tutamayacağın sözleri verme.
Sözlerini tutmayan bir insana güvenilemez.
O az konuşan bir adam ama o her zaman sözünü tutar.
Sözünü tutmayan insanlara güvenilemez.
Bildiğim kadarıyla, o, sözlerini tutan bir kişi.
Teoriyi pratiğe dökmeliyim.
O, sözünün adamıdır.
O çok konuşmayan bir adam ama her zaman sözünü tutar.
Sözünü tutmak zorundasın.