Examples of using "Quartier" in a sentence and their turkish translations:
Bu muhitte yaşıyor.
Bu çevreyi biliyor musun?
Bu bölgeyi biliyorum.
Mahalleden misin?
Latin Quarter, Paris'teki öğrenciler için bir semttir.
mahallede oturuyorlardır
Bu semtte yaşıyor.
Bu semt çok korkunç.
Ben o mahallede büyüdüm.
Bu mahalle çok tehlikeli.
Greenville, Güney Carolina'da yaşardı.
hızlı bir biçimde yeniden tanımlayan kentsel dönüşümde,
mahalle olmayı unutmuşuz
Mahalleden bir arkadaşı var
Tom kaba bir çevrede yaşıyor.
Benim mahallede yaşamaz.
Mary benim mahallemde yaşamıyor.
Tom yoksul bir mahallede yaşıyor.
Ana merkezlerimiz Boston'da.
- Tom kötü bir semtte yaşamaktadır.
- Tom kötü bir semtte yaşıyor.
Sen benim mahallemde yaşamıyorsun.
Alışveriş bölgesinde amaçsızca dolaştık.
mahalle kültürü vardı be
Okulumuz iyi bir semttedir.
Hepimiz aynı çevrede yaşamaktayız.
Ben her zaman bu semtte yaşamak istedim.
Nispeten güvenli bir semtte yaşıyorum.
bu mahallede bir halk toplantısı yapıldı.
mahalle arasındaki futbol maçlarına gidin
Bayview-Hunters Point'de
ünlü bölgede. Evet, GANGNAM BÖLGESi'nden bahsediyorum.
Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.
Ben bu çevreyi çok iyi bilmiyorum.
Bu bölge hava kirliliği ile meşhurdur.
mahalledeki abiler ablalar da oynardı
Çin mahallesine nasıl giderim?
Çevremizde büyük bir süpermarket var.
Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.
Gaz bu çevrede mevcut.
Bu semtte güzel evler vardır.
Bu bölgede sık sık Japon turistlere rastlıyoruz.
Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.
İşgal birlikleri bu semtte pek çok evi yıktılar.
Manhattan New York'ta en iyi bilinen ilçedir.
Bütün semti rahatsız ediyorsun.
Bu, semtteki en iyi deniz ürünleri restoranı.
Dün gece mahallemde bir yangın patlak verdi.
Bir fırtına semte yaklaştığı için sokaklar boş.
inişli çıkışlı tecrübeleri hakkında konuştu.
komşuluğu unutmuşuz sanırım problemimiz bu
Mimari ve parkların çok güzel olduğu bir mahalleye gittiniz
Bu semtte pek çok zengin kişi yaşar.
galiba biz biraz mahalle kültürümüzü kaybetmişiz
New York'un Fifth Avenue'su Ginza ile karşılaştırılabilir.
- Tom çevresinde iyi restoranlar olmadığını söyledi.
- Tom yaşadığı semtte güzel lokanta olmadığını söyledi.
mahallede bizden 3-4 yaş büyük abiler ablalar
O etrafı çevrili güvenlikli sitede yaşıyor.
Bu mahallede mi yaşıyorsun?
- Zor bir zaman geçireceksin.
- Zor bir dönem geçireceksin.
Bu çevredeki bir restoranda devamlı müşteriyim. Bugün orada öğle yemeği yiyelim.
Güvenlikli bir sitede yaşıyor.
hatırlar mısınız yakar topu? Mahallede yakar top oynardık
ve mahallede çocukların oynaması gereken tek bir oyun kalmıştır geriye
Endülüs valisi olarak atanan Soult, bölgeyi Seville'deki karargahından soğuk bir verimlilikle
Smith'ler benim mahallemde yaşıyor.
O kasabanın gümüşçülerinin aşırı yoksulluk nedeniyle gümüş yedikleri söylenilmektedir.
Testere pullu engerekler, Maharashtra'nın Ratnagiri bölgesinde geçirdiğimiz zamanı aklıma getiriyor.
cennette bir ev alabilirler, size tanıdık gelecek şarkıya isim vermiş Seul'deki
Eğer gerçekten boş zamanın varsa, bir kitap oku. Koğuş kütüphanesinden bir tane ödünç al.