Examples of using "Réprimer" in a sentence and their turkish translations:
O, duygularını bastıramaz.
Tom öfkesini bastıramadı.
Duygularını bastıramadı.
Onun, duygularını bastırması çok zordu.
Kampanyada önemli bir rol oynadı, Kahire'deki isyanı bastırmaya yardım etti ...