Examples of using "Renommé" in a sentence and their turkish translations:
- Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- Oğlu ünlü bir piyanist oldu.
O adam ünlü bir kabare oyuncusu.
Bu, ünlü bir mimar tarafından tasarlanan evdir.
Bu yer manzarasının güzelliği ile ünlüdür.
1996 yılında, Victoria Terminus adı Chhatrapati Shivaji Terminus olarak değiştirildi.
Ünlü olmaktan hoşlanacağınızı düşünüyor musunuz?