Examples of using "Représentent" in a sentence and their turkish translations:
Nüfusumuzun yüzde 25'i genç.
Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.
Bu görseller de tamamen aynı fikirleri temsil ediyor.
temsil etse de , küresel ısınma muz tarlalarının
bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.
yoksulların hikâyelerinden ziyade varlıklıların hikâyelerini anlatan.
Bir baba ve oğul iki kuşağı temsil eder.
yeryüzündeki memelilerin %20'sini yarasalar oluşturuyor
Köpekler trafik için ciddi bir tehlikedir.
Haritadaki büyük çizgiler yolları temsil ediyor.
- Yabanileşmiş kediler vahşi hayat için önemli bir tehdit oluşturuyor.
- Yabanileşmiş kediler doğal yaşam için büyük tehdit oluşturuyor.
Harita üzerindeki kırmızı çizgiler demiryolu hatlarını temsil eder.
Üretim maliyetlerinin bütçenin yüzde 36'sı olduğunu tahmin ediyorum.
Bu kitap, biyolog Ernst Haeckel'in yolculukları sırasında üzerinde çalıştığı canlıları gösteren yüz adet taşbaskıdan oluşmaktadır.