Examples of using "S'attendre" in a sentence and their turkish translations:
En kötüsünü beklemek zorundayız.
Washington'da, hiç kimse ne bekleyeceğini bilmiyordu.
Bir şey kesin; ummadık taş, baş yarabilir.
ve önümüzdeki beş yıl içerisinde üzüntü duyabileceğimizi söyledi.