Examples of using "Sanglotait" in a sentence and their turkish translations:
O hıçkırarak ağlıyordu.
Tom hıçkırarak ağlıyordu.
Orada hıçkırarak ağlamakta olan bir kız çocuğuna rastladım.
Kaybolan kız adını söylerken hıçkırarak ağladı.