Examples of using "Souci" in a sentence and their turkish translations:
Ben endişeni anlıyorum.
Sorunumuz yoktu.
Hiç endişem yok.
Hiç zahmet olmadı.
Hepimiz endişeliydik.
Endişeliydik.
Hiç endişelenme.
Tam olarak endişen nedir?
Biz endişeliyiz.
Onların endişeleri yoktu.
Onlar için endişeleniyorum.
Birkaç kişi kaygısız.
Endişelenme. Sigortam var.
Endişe ediyorum.
Sorunumuz olmamalı.
Onun için endişeleniyorum.
Endişeli değilim.
Ben onun için endişe duyuyorum.
Asla endişe etmem.
Beni endişelendiren bu.
Umarım yanlış bir şey yok.
Onlar hakkında endişeli değilim.
- Bu yüzden senin için endişeleniyorum.
- Bu yüzden sizin için endişeleniyorum.
Merak etme. Bu bir daha olmayacak.
Endişelenmenin yararı ne?
Onu hakkında endişe ediyorum.
O konuda endişe etme!
O, kilosu hakkında endişeleniyor.
Endişeliyim.
Onun sağlık durumu beni endişelendiriyor.
Tabii ki endişelendim.
Aşırı derecede ilgili değilim.
Endişe etmemeliyim.
Onun hakkında endişeli değilim.
Onun hakkında endişeli değilim.
Merak etmeyin, tamam mı?
Seni endişelendirmek istemiyorum.
- Senin için endişelenmiyorum.
- Sizin için endişelenmiyorum.
Endişelenme. Tamir edebilirim.
Bu senin suçun değil, bu yüzden endişelenme.
İş güvenliği büyük bir endişe haline geldi.
Motorda herhangi bir sorun yok.
Annesi onun hakkında endişeli.
Kimseyi daha fazla sıkıntıya sokmak istemiyorum.
Anne, çocukları için endişeliydi.
Başından beri endişeliydim.
Lütfen üzülmeyin.
Annen sağlığın konusunda endişeli.
Endişelenme seni daha iyi yapmaz.
Tom Mary hakkında endişelenmeye başladı.
Sağlığın hakkında çok endişeliyim.
Senin hakkında hiç endişeli değildim.
- Sadece sizi endişelendirmek istemedim.
- Sadece seni endişelendirmek istemedim.
Endişelenme. Bir yere gitmiyorum.
- Sizi endişelendirmek istemiyorum.
- Seni endişelendirmek istemiyorum.
- Artık onun için endişelenmene gerek yok.
- Artık onun için endişelenmenize gerek yok.
Merak etmeyin!
Böyle bir şey için endişe etmeyin.
- O endişe neden?
- Niye endişeleniyorsun ki?
Hangi noktada endişe etmeye başlarız?
Onlar hakkında endişelenmezdim.
- Tek derdim hiç derdimin olmaması.
- Tek endişem hiç endişemin olmaması.
Problem ettiğin nedir?
Sen endişelenmek zorunda değilsin.
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
Yaptığım hakkında endişelenme.
Onun zekası ve deneyimi onun sorunla baş etmesini sağladı.
Onlar hiçbir şey hakkında endişelenmiyorlar.
Merak etmeyin her şey iyi olacak.
Sağlığın için endişeliyim.
Bu fırtına tehlikeli değildir. Senin endişelenmene gerek yok.
Benim hakkımda endişelenmeni istemem.
erişmek için yerel internet kısıtlamalarını aşmanıza olanak tanır ve ek şifreleme, genel Wifi'ı endişesiz hale getirir.
Pasın demiri bozması gibi, keder de kalbi bozar.
Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir.
Biz geleceğin hakkında endişe duyuyoruz.
Sadece senin hakkında endişelenmemek elimde değil.
Endişelenmeyin. Sizde bir sorun yok.
Bu fırtına tehlikeli değil. Panik yapmanıza gerek yok.
- Kızı için hep endişelenir.
- Kızı hakkında her zaman endişeleniyor.
Çok endişeleniyorum.
Neden endişelenmeyi kesip biraz uyumuyorsun?
Güvenliğin için endişeliyiz.
Endişelenmenize gerek yok.
O konuda endişelenmeyi kes ve işine odaklan.
Endişelenmek olmayan bir borcu ödemek gibidir.
O, güvenliğin için endişe ediyor.
Çok önemli olmayan bir şey hakkında neden endişe ediyorsun?
Benim hakkımda çok fazla endişelenme.
Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.
Senin hakkında endişelenmeye başlıyordum.
Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.
Endişlenme! Sana yardım edeceğim.
Ben onu gizli tutacağım. Merak etme.
Diğerleri hakkında endişe etmeyin.
Geleceğin hakkında gerçekten endişeliyim.
- O konuda endişelenme.
- Onu dert etmeyin.
Endişelenme. Hemen döneceğim.