Examples of using "Souhaites" in a sentence and their turkish translations:
- Ne içmek istersiniz?
- Ne içmek istersin?
Katılmak ister misin?
- Niçin ölmek istiyorsun?
- Neden ölmek istiyorsun?
Eğer istiyorsan sana zevkle yardım ederim.
Gidebilirsin ya da kalabilirsin, nasıl isterseniz.
İstediğin zaman dolma kalemimi kullanabilirsin.
İstiyorsan sana onunla ilgili bir resim çizebilirim.
- İstediğiniz zaman beni arayabilirsiniz.
- İstediğin zaman beni ziyaret edebilirsin.
Eğer istiyorsan hâlâ gidebilirsin.
Eğer istiyorsan, gidebilirsin.
Neden Avustralya'da yaşamak istiyorsun?
İstersen beni öpebilirsin.
Ne istediğine dikkat et.
İstediğin her şeyi yapacağım.
- Kendinize olan güveni asla kaybetmeyin. Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
- İçinizdeki inancı asla kaybetmeyin... Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
İstediğin kadar kal.
Mary ile çıkmamı istemediğini mi söylemeye çalışıyorsun?
Katılmak istersen, kaydolmak zorundasın.
- Niçin ölmek istiyorsun?
- Neden ölmek istiyorsun?
- Neden ölmek istiyorsunuz?
Kimle konuşmak istiyorsun?
İsterseniz, ben size satranç oynamayı öğretirim.
Tıbbi anlamda acil bir durum olursa iletişim kurmamızı istediğiniz birisi var mı?
İsterseniz gidebilirsiniz, size kalmış.
Eğer evcil hayvanını beslemek istiyorsan, ona iyi davranmalısın.