Examples of using "Surprenante" in a sentence and their turkish translations:
Bu şaşırtıcı bir keşif.
Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde,
Araştırmacılar şaşırtıcı bir keşif yaptı.
Tom'un cevabı şaşırtıcıydı.
- Tom şaşırtıcı bir karar verdi.
- Tom sürpriz bir karar aldı.
Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.
Bilimciler şaşırtıcı bir keşif yaptılar.
Ama şaşırtıcı derecede karşıt bir teori daha var,
O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.
Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE
Adalet beklenmedik yollarla çalışır.
Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.
Onun ayağı ile yazma yeteneği şaşırtıcı.